İşte bu!
Ofansif olmak, skor ne olursa olsun arkaya yaslanmamak ve hiç boşa koşu yapmamak.
Haftalardır altını çize çize yazıyorum; “Bu Abdülaziz formsuz, oynamamalı” diye. Oyuna girdiği bölüme Allah aşkına bir bakın; at topu depar yapan Aziz’e, on saniye sonra duvara çarpmış gibi top yine senin sahanda. Agbetu ondan farklı mı? Hiçte değil.
Hiç sevmem ki böyle sürekli depar yaparak eksikliklerini kapatmaya çalışan oyuncuları. Emek hırsızı gibi… Top kapayım sana vereyim, sen bir deparla karşıyı yokla, sonra rakibe ver, geri gel.
Yok, böyle bir şey…
Hoca da sonunun da gördü “olmaz” dedi. Her ikisini de yanına çekti.
E öyleyse kim var sahada?
Futbol akıl, usta işi arkadaş. Bir de cesaret.
Elindeki kadro eğer ofansif oynamaya yatkınsa, öyle oynayacaksın. Korkmadan ve sabırla…
Ve korkmadık Denizli’de, Kartal’ın tam tersine.
Cihan, Alp, Cafercan ve Ali Güzeldal yan yana. İnadına. Öyle Serge’yi yalnız sanmayın. Biri olmazsa biri sürekli yanında… Sistemmiş, ne sistemi? Böyle oyuncuların varsa, sistem onlar tarafından sahada yazılır. Herkes de seyreder. Ben maçta bir tek boş hareket, boş bir depar görmedim. Azizin girdiği bölüm hariç… Siz gördünüz mü?