

Taktiksel Disiplin ile Yüksek Bütçe Karşılaşması
Boluspor ile Çorum FK arasındaki mücadele, sadece doksan dakikalık bir futbol karşılaşması değildi;
Bu karşılaşma!
Aynı zamanda taktiksel disiplin ile yüksek bütçeli tecrübenin çarpışmasıydı.
Boluspor, Çorum FK karşılaşmasında Süper Lig seviyesinde izlenimler bıraktı.
Çorum FK, kâğıt üzerinde adeta bir Süper Lig Karması ile çıkmıştı.
Sehic, Aleksic ve Yusuf Erdoğan Konyaspor’dan,
Attamah, Kayserispor’dan,
Üzeyir Ergün, Bodrumspor’dan,
Samudio, Antalyaspor’dan
Oğulcan Çağlayan, Kasımpaşa’dan olmak üzere toplam yedi süper lig görmüş geçirmiş oyuncu ile sahada mücadele etti.
Özellikle 1.5 Milyon Euro’luk değeriyle takımın en pahalı ismi olan Samudio, Boluspor’un enerjisi karşısında adeta yokuş yukarı koştu.
Bolusporlu stoperlerin gösterdiği "feda ve vefa" ruhunun, rakibin "maliyet avantajını" nasıl sıfırladığını gözlerimizle şahit olduk.
Öte yandan Boluspor, Lucas Lima ve Barış Alıcı gibi tecrübeli isimlerden yoksundu.
Ancak bu eksiklik, teknik direktör Ertuğrul Arslan’ın sahaya sürdüğü enerji temelli oyun kurgusunun ne kadar doğru olduğunun da işareti oldu.
Özellikle Lucas Lima’nın pozisyonunda oynayan Ömürcan Artan, adeta "ateşten gömleği" sırtına geçirmiş, arması için sahada alev alev yanıyordu.
Ömürcan, takımına sadece hücuma destek vermekle kalmadı; rakip oyunun katalizörünü bozan bir "Box-to-box" mücadelesi sergiledi.
Hem kendi hattını savundu hem de rakibin forvetlerine had bildirdi.
Boluspor’un oyun anlayışı, sahada gezmeye değil, ilk yarıdan itibaren rakibi ezmeye yeminliydi.
Ertuğrul Arslan Hoca, rakibini kusursuz şekilde analiz etmiş…
Zahir;
Taktik kurgusunu her bir oyuncunun kulağına tek tek fısıldamış…
Takım baskıya boyun eğmiyor, orta sahasını teslim etmiyor, rakibinin beklediği geriye çekilmeyi ret ediyordu.
Boluspor’un, birinci, ikinci ve üçüncü bölgelerdeki mükemmel oyun ritmi, yardımlaşma haddi ve en önemlisi kademe hatlarının kusursuz işliyor olması inanılmazdı.
Bu kurgunun en kritik dişlisi ise şüphesiz ki, orta sahanın vazgeçilmez ismi Dean Liço’ydu. Liço, sahada adeta bir "termostat" gibiydi.
Oyunu ne zaman yavaşlatacağını, ne zaman devir sınırını zorlayacağını bilerek oynadı.
Onun radyatör düzeneği misali soğukkanlı oyunu; takımını rahatlatıyor, takımın o yüksek enerjisini patlamadan kontrol altına alıyordu.
Dean Liço’nun özgüven yüklü sakin oyun anlayışı; Boluspor’un konforlu ve özgüvenli oyununa büyük katkı sağladı.
Gördüğüm en ironik ve keyifli detay ise hocanın saha kenarındaki duruşu oldu.
Ertuğrul Hoca, iki haftadır ya açık renk, ya lacivert taktik pantolonuyla takımını yönetiyor.
Ve o çok cepli taktik pantolonunun her bir cebinde, analizi yapılmış gizli tuzakların olduğunu, her takıma uyacak maymuncuk ayarında taktikler bulunduğunu tahmin ediyorum.
Geçtiğimiz hafta Iğdır FK maçından sonraki yazımda, Boluspor’un "sakar" pozisyonlarını ve "gereksiz kartları" yakmasına dair bir uyarıda bulunmuştum.
Bu hafta o uyarılarımın dikkate alındığını görmek, benim açımdan tatmin edici oldu.
Geçen hafta altı sarı kart gören Boluspor, bu hafta kart sayısını üçe düşürdü.
Futbolda en iyi taktiksel disiplin, gereksiz kartları masraftan kısmaktır.
Boluspor, süper lig deneyimli oyunculardan kurulu Çorum FK’ya karşı adeta çim söktürürcesine oynadı ve hak edilen beraberlik yerine galibiyeti kaçırdı.
Boluspor’un bütün oyuncular istekli, azimli, kararlı ve en önemlisi samimi idiler.
Çok koştular, çok emek verdiler, yorulanlar çıktı, yerine gelenler oyunun hakkını verdi.
Ertuğrul Arslan’ın taktik tembihleri, Çorum FK’nın oyun şeklini bozduğu gibi; hiç alışık olmadıkları oyun şablonunda zorlandılar.
Nitekim!
Çorum’un "Pass haritası" ikinci yarıda kendi kalesine döndü.
Çorum FK Teknik Direktörü Çağdaş Çavuş’un orta saha güveni çöktüğünde, taktik tahtasının üzerindeki bütün tebeşirleri tükenmiş gibiydi.
İşte bu noktada, yeni nesil teknik direktörlerle, profesyonellik maskesi takan ve "ismine hava basan" hocalar ile fark gittikçe açılıyor.
Benim en büyük temennim ve tavsiyem, Ertuğrul Arslan’ın bu aidiyet duygusunu, cesaretini ve heyecanını asla kaybetmemesi.
Tribünler, "maaş skalasına göre dizilmiş bir yıldızlar topluluğunu" değil, "Armaya sevdalı bir takım" izlemek istiyor.
O diil de!
Ertuğrul Arslan’ın cebinden çıkardığı her taktik işe yaradı.
Yedek oyuncular işe yaradı.
Lucas Lima’nın yokluğu işe yaradı.
İnançlı oynamak işe yaradı.
Her zaman olduğu üzere karakter işe yaradı.
Kim ne derse desin Boluspor’un son iki teknik direktörü Arif Ufuk Kahraman ve Mustafa Er’in futbol anlayışlarını, futbola bakışlarını beğeniyordum.
Yeni Teknik Direktör Ertuğrul Arslan’ın da, sakarlıklar neticesinde berabere kalınan Iğdır FK ile Çorum FK karşılaşmasında oynattığı futbol ile taktik kıvraklığına dair hakkını teslim ediyor, tebrik ediyorum.
Tabii!
Burada daha ilk maçtan itibaren yüreğimize su serpen, beklentileri yükselten yürekli futbolcularımızı da kutluyorum.
Ve şunu diyor! Bitiriyorum!
Ben atana, attırana, kaçana, kurtarana bakmam…
Sonuç mu?
Sizce!!!