

Basın toplantısında Serkan Özbalta’nın teslim olmuş ve mahcubiyet yaşayan, karmaşık açıklamaları karşısında doğrusu içim acıdı.
Boluspor’un net galibiyeti, Özbalta'yı fena incitmiş.
Onun bu mazeret cümleleri, Bolu’nun muhteşem çiminden çok, kumda oynamaya daha elverişli duruyor.
Hakeme verip, sonra ahını almalar hiç olmadı.
Hakem Boluspor’a sırtını, size yüzünü dönse, bu maçı kazanmanız mümkün değildi.
Zira futbol, hakem düdüğünden önce başlıyor.
Ertuğrul Arslan sizi hem mental, hem taktik olarak yendi.
Boluspor, Erzurum’un o meşhur dondurucu ayazını, onca eksiğine, maddi manevi yorgunluğuna rağmen sizi net bir skorla yenerek unutturdu.
Geçmiş olsun!
Johan Cruyff büyük oyuncuydu. Büyük oyuncuların futbolu gibi, lafları da büyük oluyor.
Haftalardır 'araf'taydım.
Bolusporlu oyuncularımızın her birinin sahada tay gibi koşturduğunu görüncesin; iki arada bir derede hallerim kayboldu.
Bi’ cesaret iklimi paydah oldu bende.
O diil de!!!
Boluspor karakter olarak zengin bir takım.
Çakı gibi!
Mecazen önü arkası kesen bir kulüp olamasa bile, tüm mütevazı şartlara rağmen ligin yukarısında kim varsa; onları BOZUK PARA GİBİ HARCIYOR.
Boluspor takımı Ertuğrul Arslan ile birlikte futbol adına level atlamaya devam ediyor.
Ertuğrul Arslan Hoca,
Ertuğrul Hoca takımına iyi futbol oynatırken, saha dışındaki skor ve faktörlerin de iyi olmasını bekliyor.
Geçtiğimiz hafta Kahta 02 Spor ile oynanan Ziraat Kupası karşılaşmasında üzülmüştüm.
Kahta 02 Spor Kulübü’nün;
Kahta 02’nin paçasından bile sponsor akıyor.
Protokol tribünün neredeyse tamamı Adıyaman ve Kahtalı…
Taraftarları da, Adıyaman’dan gelmişler…
İki haftadır tribünler misafir takım ağırlıklı..
Misafir takım ve taraftarları tahmin ediyorum…
İlimizin en mühim tavuk üreticilerimizin kestiği kelebek, kanat, but, bonfileden tatmışlardır.
Onu diyorum…
Ülkemizin en büyük piliç şirketlerinden biri günlük “kelebek” ve/veya “kanat” kısmını Boluspor’a hibe etse ne olur?
"Hiçbir şey olmaz!"
“Demeyin”
“Olur!”
Bu takım “ŞAMPİYON” olur!
Boluspor’un, 10 Ağustos 2025 Pazar günü Mustafa Er yönetiminde çıktığı Vanspor karşılaşmasında ne düşündüysem, o fikrimi muhafaza ediyorum..
Ayrıca iddia da ediyorum.
Boluspor’da hem futbolcu hem teknik adam bağlamında bu denli karakter koyan bir birliktelik yaşanmamıştır.
Ve Fakat
Arif Ufuk Kahraman, Mustafa Er ve Ertuğrul Arslan’ın eline benim diyen bir çok teknik adam su dökmez.
Arslan Hoca, futbolun tüm yanlarını bilen, analiz eden, kafa yoran bir hoca. Tanımam etmem.
Karşılıklı çay içmişliğim yok.
Basın toplantılarında göz göze gelmişliğimiz, soru sorduğumuz olmuştur.
Benim kalemim dövmeye değil, övmeye özenir.
Benim kulübüme maddi katkım okyanusta toplu iğnenin ucu bile olamaz.
Amma!
Yazı ve makale desteğimi, şirketlerin vermedikleri milyonlarına, veremedikleri isim hakkına değişmem!
Boluspor kıymetli işler yapıyor.
İleride bu güzel işleri mumla ararsak bulamayız.
Futbolcular kıymetli. Sahada görüyoruz; görmeyen zaten kördür.
Teknik heyet her biri ayrı değer.
Ziraat Türkiye Kupası karşılaşmasından sonra basın toplantısına çıkan Gökhan İpek Hoca…
O ne öyle…
Maça dair analiz, futbol dili, futbol aklı, samimiyet, özgüven…
Sorulan sorulara ince ve net dokunuşlar, ayrıntılar…
Muhteşemdi; çok etkilendim ve tebrik ederim.
Ertuğrul Arslan Hoca’yı da böylesi bir ekiple çalıştığı ve seçtiği için kutlarım.
Zira bir teknik adamın gücü, yalnızca kendi zekasıyla değil, kurduğu ekibin kalitesiyle ölçülür.
Futbolculardan bahsetmedik değil mi?
Nesini bahsedeyim.
Her hafta aynılar.
Hasta oluyorlar! Hasta ediyorlar!
Son tahlilde; psikolojileri bozulanlar orada ileride duruyor!
Serkan Balta ve Erzurumspor meselâ..
Doğan Can Davas’ın sahada basmadığı çim, futbol adına yapmadığı kalmadı.
Doğan Can’ı izlerken ayrı bir keyif alıyorum.
Ondaki yetenek, aykırı futbol anlayışı, futbol zekası enteresan.
Daha güçlü ve daha atletik bir DAVAS her takıma ilaç olur.
Boluspor ilk yarı kendi istediği gibi (rakibi yorarak), ikinci yarı rakibin istediği gibi (topu onlara bırakarak) oynadı.
Boluspor neredeyse ikinci yarı sağdan çalışmadı.
Barış Alıcı ile defansını beşledi.
Boluspor tüm ataklarını Lima destekli, Rashed bölgesinden yaptı.
Goller de bu bölgeden yapılan organize atak ve yan ortalardan geldi.
Lima, iki asist ve futbol tecrübesi ile oyuna büyük katkı sağladı.
Işık Kaan Arslan her zaman olduğu üzere duble ciğerle ve çıktığı dubleks hava topları ile muhteşem oynadı.
Hasani ve Liço bu takımın olmazsa olmazları.
Hasani tereyağından kıl çeker gibi oynuyor; zarif, etkili ve sakin.
Dean Liço iğneyi kendine, çuvaldızı rakibine batıran oyunu ve sol ayağı ile müthiş oynuyor.
Martin Boakye’nin 81. dakikada oyuna dahil olduktan 5 dakika sonra gol atmasını, Teknik heyetin onu Ziraat Türkiye Kupası'nda 95 dakika sahada tutmasına ve uzatmalarda gol atmasına vesile olan teknik adam aklına bağlıyorum.
"Yorulmadan Gol Atma Sanatı" böyle bir şey olmalı.
Nokta!