Sabahın yedisinde telefonum çaldı. Arayan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan Zeki Kabakçıoğlu idi. ‘Hocam başımız sağ olsun. Süha Alparslan Başkanı kaybettik’ dedi.
Canım yandı, boğazım düğümlendi.
Hayat Süha Bey ile beni siyasi kulvar da farklı yerlere taşımıştı. Ama yıllar sonra Boluspor çatısı altında kucaklaştırmıştı.
O anda bazı anılarım film şeridi gibi gözümün önünden geçti.
***
Sene herhalde 1977…
Bir pazar günü öğleye doğru TÖB DER’in ( Şimdi ARDIHAN TİCARET var) karşısında olan babamın dükkânına gitmem gerekti.
De…
Nasıl gidecektim?
Şehir ikiye bölünmüştü. Belediye Önü’ nün batısı devrimcilerin, doğusu biz ülkücülerindi.
Kadı Camii’nin doğusunda bulunan KEMAL MATBAASI’ nın önündeki merdivenlerden çıktım. Sağı solu kontrol ettim, tehlike görünmüyordu. Koşar adımlar ile İl Özel İdare Binası’nın oraya gelmiştim ki pasajdan bir grup çıktı. Başlarında ise yeşil parkası ile Süha Alparslan vardı. Herhalde pasajın en alt katında bulunan ve devrimcilerin toplanmış oldukları ŞATO diye bilinen mekândan çıkmışlardı.
‘Baba dostluğumuz var, dayak yemeden dön git’ dedi. Duymazdan geldim, yürüyüşüme devam etmeye kalktığım anda yıktılar beni. En son hatırladığım Süha Alparslan’ın başı ile yaptığı ‘DEVİRİN’ hareketiydi. Sonrasını hatırlamıyorum.
***
12 Eylül hem ülkücülerin hem de devrimcilerin üzerinden geçmiş, her iki kesim için de acı hatıralara neden olmuştu.
Sonrasında ne ‘Tek yol devrim’ sloganı kalmıştı, nede ‘Milliyetçi Türkiye…’
Zaman zaman Süha Alparslan ile şehirde karşılaşıyor, birbirimizi ya görmezden geliyor ya da tabiri caiz ise pis pis bakıp geçiyorduk.
***
Süha Alparslan ile yolumuz Boluspor’ da bir defa daha kesişti. Sayın Alparslan 1993-1994 sezonunda Boluspor Kulüp başkanı olmuş, başkanlığı 1994 – 1995 sezonunun Eylül ayında yapılan kongreye kadar devam etmişti. Genel kaptanı ise Necip Çarıkcı idi.
Sayın Çarıkcı Süha Başkan’a, ‘Selçuk Sanbay Hoca’ ya bir yardımcı buldum. Ama bir sıkıntı var, sen komünistsin, o ülkücü; kabul eder misin?’ diye sormuş benim ismimi vermiş, o da kabul etmiş.
Hayat ne kadar acayipti; dün benim için ‘DEVİRİN’ diyen Süha Başkan, Sayın Necip Çarıkcı’ nın tavsiyesi ile beni Boluspor’ da AYAĞA KALDIRAN kişi olmuştu.
***
Süha Başkan ile dostluğumuz hep devam etti. Bir araya geldiğimiz zamanlar da ellerimi kurt işareti yaparak yukarıya kaldırır, ’GOMÜNİST BAŞKANIM, TANRI SENİ KORUSUN VE YÜCELTSİN’ diyerek kucaklardım.
Bu hareketime kızardı, şaka yollu, ‘YIKTIRIRIM HA, FAŞİST! BIYIKLARIN SİNİRİMİ BOZUYOR, KES’ diyerek takılırdı.
Süha Başkan ile daha pek çok siyasi sohbetlerim oldu. Slogan devrimcisi değildi; bilgiliydi. Komünizm çökmüştü ama o hala daha çok iyi bir komünist ve devrimci idi.
***
Süha Başkanım!
Siteler Camii’ inde kılınan cenaze namazında pek çok dostun vardı, devrimci yoldaşların da…
Hoca efendi ‘Merhumu nasıl birdiniz?’ diye sordu, herkes ile beraber ben de, ‘İyi bilirim’ dedim. Diğerlerinden farklı olarak ‘İYİ BİR GOMÜNİST’Tİ’ demeyi de ihmal etmedim.
Son görevimizi yapmak için Paşaköy Mezarlığına Sayın Eyüp Ahi ve Sayın İsmail Hotakoğlu ile beraber gittim.
Gelenlerin arasında bulunan yoldaşların da bizim gibi düşünmüşler. ‘Bizim yoldaşlığımız pazara kadar değil, mezara kadar’ diyerek yağmurun altında son görevlerini yerine getirdiler. Sol kollarını havaya kaldırarak ‘Güneşe akın var akın’ dediler, devrimci andı içerek seni yolcu ettiler.
Ben de o anda kurt işareti yaparak ellerimi yukarıya kaldırıp, ‘Tanrı seni korusun ve yüceltsin’ demek istedim. Senin ile aramızdaki bu şaka yollu muhabbeti orada gördüğüm Sayın Ender Orhuner Sayın Sinan Ayhan, Sayın Mehmet Karakaya, Sayın Şeref Özkürede ve Sayın Mustafa Cop bilirlerdi. Ama bilmeyenler vardı; vazgeçtim.
‘Ruhun şad, mekânın cennet olsun’ diyerek dualarımı ettim.
***
Başkanım!
Seni seveceğini umduğum bir şarkı ile uğurluyorum.
‘Uğurlar olsun, uğurlar olsun
Hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun
Bir keskin kalem, bir kırık gözlük
Yürekli yiğitlere hatıran olsun’
Dilek Hanım’a, Nihan ve Özcan kardeşlerime baş sağlığı diliyorum.
06.09.2025
Muharrem Demirel