Kafadan şunu söyleyeyim, eğer futbolcu hain değilse,’ ben sahaya çıkayım, kötü oynayayım, takım da yenilsin’ demez.
Çünkü
Mensup olduğu takım puan ya da puanlar kaybeder.
Ama
Ya kendisi?
Ailesinin geçim kaynağı olan, maç primini kaybeder, takımdaki yerini kaybeder
Yetmez…
Hocasının ve yöneticisinin kendisine olan güvenlerini kaybeder.
Basın ve seyirci tarafını yazmıyorum bile…
Yani
Demem o ki; hiçbir futbolcu, yenilmek için sahaya çıkmaz, kazanmak ister.
***
Menemenspor maçından sonra bakıyorum, herkes futbolculara yükleniyor.
Niye ki?
Koşmayan, mücadele etmeyen futbolcular vardı da biz mi görmedik.
Veya
Hainlik eden ya da yanındaki arkadaşından geçinen…
Futbolcuları, bu futbolcuları maçlara hazırlayan teknik direktörü transfer edenler dururken, kurbanlık olarak futbolcuları görmek haksızlık olmaz mı?
Yani
Doğru arayacak isek önce yönetim tarafına, sonra teknik heyet tarafına bakmamız en akılcı düşüncedir.
Hele hele, devre arasına kadar bu futbolcular ile gideceğimiz düşünülürse eldeki kadroya daha çok sahip çıkmamız gerekir.
***
Hemen hemen bütün takımları seyrettik, kaliteleri hakkında az çok bilgi edindik.
Gördüğümüz şu;
Ölçü olarak OYNADIĞIMIZ MAÇLARI maçları, bu maçlardaki futbolcu performanslarını alacak olursak, ‘ Attığımız taş, ürküttüğümüz kurbağaya değmemiş.’
Yani
Diğer takımların çok gerisindeyiz.
Ligin en zayıf takımlarından biri olan Menemenspor karşısında bile çok ama çok aciz kaldık.
Ne bireysel yeteneklerin ön plana çıkması vardı, ne de takım oyunu…
Ne oyuna sonradan giren futbolcuların, ne de kenar yönetiminin katkısı…
Acı olansa;
Son 35 dakika…
10 kişi oynayan kötü rakibimiz karşısında duran toplar dışında pozisyon bile bulamadık, oyuna ağırlığımızı koyamadık.
***
Kötü müyüz?
Bence kötüyüz!
Bu sorunun cevabı, taraftara göre değişiktir, teknik direktöre göre değişiktir, futbolcuya ve yöneticiye göre değişiktir
Ve
Doğru bakana göre de, da yamuk bakana göre de değişir.
Ama
Hepimizin ortak kanaati şu; beklentilerimizin de gerisindeyiz.
***
Ne yapalım yani, havlu mu atalım, pes mi edelim.
Etmeyelim, umudumuzu asla kaybetmeyelim.
Ustaya sormuşlar;
-Her şeyi kaybettik, ne yapacağız?
Bilge kişi cevap verir;
-Çay koy, yeniden başlayacağız…
Usta her kimse böyle demiş, biz ise daha her şeyi kaybetmiş durumda değiliz.
O zaman ne yapalım?
Yazımızı Muharrem Hoca’nın sloganı ile tamamlayalım.
HER HAFTA LİG YENİDEN KURULUR, HER MAÇ YENİ BİR UMUTTUR.