Hocaya da yazık sanki!
Hazır olmayan, belki de hazır olmayacak şekilde kurgulanmış bir takıma geldi. 
Bir de hocanın bildiğimiz bir yanı var; çok duygusal ve duygu patlamalarına yakın bir kişilik. Boluspor’un şu an ki durumuna uygun mu tartışılır. İnşallah hayırlı olur.
Takımın boşaltılarak yeni takım  kurulması meselesi son günlerde ki en büyük tartışma konusu oldu.
Nasıl olmasın ki?
Çünkü çakıldık, kaldık.
Bakın, bazı nedenlerden dolayı takım boşalabilir. En önemli neden; oyuncu karakterinde ki bozukluk ya da farklı sebepler, olabilir, anlarız. Ama yapılacaklar, yapılırken de  onda bir matematik, bir denge vardır. O dengeyi kurmadan yürürsen, nereye yürüdüğünü bilemezsin. 
Bakalım; geçen sene neredeyse küme düşme tehlikesi yaşayacak takımımızın 55 golünü kimler üstlenmiş. 23’ünü gidenler, 17’sini kalanlar. Kalanların attığı 10 golün de gelmek ya da gelmemek konusunda yaşananların perde arkasında kaldığı Mustafa Durak ve Ümit Kurt’tan geldiğini de unutmayalım. Matematiğe geri dönersek; geçtiğimiz sene bu takıma 23 gol kazandırmış Akabueze, Özgür Can ve Guido Koçer’in yerini doldurabilmiş miyiz ona bir bakalım?
Gelenlere baktığımızda koca bir hayır!
Ha! Bu arada diğer gollerin asistlerinin %40’ının da bu oyunculardan geldiğini unutmadan ekleyeyim. Birde giden kaleciyle gelenler arasında ki kalite farkını.
Asist konusunu halledecek yeni oyuncular gelmiş mi?
O da koca bir hayır!
İstikrarı bir kenara koyalım, istatistikler her şeyi ortaya koyar. Biraz kafa, biraz matematik yeter. 
İstikrar da önemli, o bir tarafa ama takımın nasıl hesapsız kurgulandığı ortada.
Umarım yanılan biz oluruz.
Terazinin bir tarafına gidenleri bir tarafına gelenleri koyduğunuzda ağır gelen kısım gidenlerse, dengeyi sağlayacak olan ağırlık hoca değişikliği mi olacak hep birlikte göreceğiz.